Do re mi fa… Bir sonraki notayı nasıl hatırlıyoruz?
Society for Neuroscience’ın (Sinirbilimi Derneği) Sinirbilimi 2012 toplantısında araştırmacılar uzun zamandır temel bir bilinmeyen olan bu soruyu cevapladılar: Bir defa öğrenildikten sonra beynin yeni bir müzik sekansını işleyebilmesi için ne gereklidir ve bir şarkıyı hatırlamak için beyin ne yapmalıdır?
Bir şarkıyı nasıl hatırlarız? Neden bir piyanist şarkının ortasını unuttuğunda parçayı hatırlamak için baştan başlamaya gerek duyar?
Georgetown Üniversitesi Medikal Merkezi’ndeki beyin araştırmacılarının bu sorulara artık bir cevabı var.
Makalenin yazarlarından Sinirbilimci Josef Rauschecker’in laboratuvarında çalışan öğrencilerden Brannon Green’e göre cevap, beynin iki farklı kısmının kullanılıyor olması. Bir tarafta dizi öğrenilirken diğer taraf hatırlamayı sağlıyor ve yüksek motor bölgeleri ise ikisine birden katılıyor. Green, Rauschecker ve Helsinki / Finlandiya’daki Aalto Üniversitesi’nden üç bilim insanı çalışmalarında fonksiyoner manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) yardımıyla tarayıcının içindeyken müziksel dizileri dinleyen gönüllülerden yararlandılar.
Katılımcılar 30 saniyelik müziksel dizilerin başlangıç kısımlarını 20-30 defa dinleyerek bu melodiye aşina olurlarken, müziğin geri kalan kısmını 1-10 defa dinlediler.
Araştırmacıların bulgularına göre yeni bir diziyi öğrenmek için bazal ganglia ve serebellum gibi beynin motor bölgelerinin kullanılmasına ihtiyaç var. Ancak bu bölgelerin şarkı söylemek için kullanılması daha beklenen bir durum. Bu çalışmada bu bölgelerin şarkı parçalarının dizilerini öğrenirken aktif halde olduğu görüldü. Yani bir ses bir nöronu, sonraki ise bir diğer nöronu uyaracak şekilde ilerler.
Rauschecker’a göre motor sistem içeriğindeki beyin yapıları dizileri ayrıştırmak üzere yapılanır, yani bir melodiyi öğrenmek için işitsel sistem motor sisteme iletim yapıyor.Green’in açıklamalarına göre ise beynin bu bölgesi aynı zamanda kayak yapmayı ya da dans etmeyi öğrenirken kullandığımız kısım. Bu çalışmada ise beyindeki motor dizi bölümlerinde hem motor hem de işitsel dizileri işleyen genelleştirilmiş dizi bölgeleri olduğunun gösterildiğini belirtiyor.
Katılımcılar parçayı öğrendiklerinde fMRI sonuçlarında aktivitenin motor bölgelerden işitsel ve prefrontal korteks bölgelere geçtiği görülmüştür. Bu bölgeler ise seslerin uzun süreli hafızada tutulması ile alakalı kısımlardır. Ayrıca bir şarkının ilk kez öğrenilmesinde, diziyi hatırlamaya kıyasla daha çok nöronun aktivitesine ihtiyaç olduğu görüldü.
Rauschecker şarkıların depolanmasını yan yana dizilmiş dominolara benzetiyor. Notaların bir araya toplanarak birbirlerine bir dizi olarak zincirlendiğini belirten Rauschecker, ilk domino taşını itince olduğu gibi hepsinin birbiri ardına düştüğünü, tekrardan hatırlamak için az nörona ihtiyaç olduğunu çünkü hafıza izinin oldukça sıkışık olduğunu söylüyor.
Green ise bu nedenle, piyano çalarken bir melodinin ortasında kalındığında baştan başlamanın hatırlamayı kolaylaştırdığını belirtiyor. Domino taşlarının istendiğinde itilebilmesi gösterimi de Rauschecker’a göre bir senfoni şefinin nasıl hep orkestradan önde olduğunu, tek bir işaret ile diğerlerinin hatırlanmasını sağlaması ile açıklıyor.
Aslında eski bir yazı olmasına rağmen arşivden kendi blog yazı izime ekliyorum, geçmişe saygı kuşağı olarak görebilirsiniz.
Alıntı yapılan kaynak:
http://www.sciencedaily.com/releases/2012/10/121015161819.htm